UNUTULMAZ ANILAR
Akçaabat Sebatporda top oynamış futbolcuların anılarını bu bölümde yayınlıyoruz.
ŞENOL GÜNEŞ :
HOCAM SÖYLEYİN O KADAR SER ATMASINLAR !
Yil 1970... ikinci ligde Sebat Gençlik ile Gaziantepspor karsilasiyor.Sebat Gençlik'in kalesinde sonradan uzun yillar Trabzonsporun kalesini koruyacak olan Şenol Güneş var.
Şenol henüz 18 yaşındadır,ama o kadar zayıf ve cılızdırki, neredeyse 14 yaşında gibi duruyor.Gaziantepli futbolcular kalecinin celimsizliğini firsat bilip durmadan çok sert şutlar atıyor, Şenol'a sürekli şarj yapıyorlardı.Sert gelen toplar Şenol'u fena bunaltmıştı.
Top bir ara auta çıktı.Şenol almaya gitti. Ancak göğsüne aldığı topla öylece donakaldi. Şutların sertliğinden gözü korkmuştu. Yada şutlar gerektiği kadar sert değildi de ona öyle geliyordu.
Maçın hakemi Macit Sarıdana, topla kucaklaşmış öyle yerinde duran Şenol'a bağırmaya başlamiştı : " Oğlum,oyuna gelsene..."
Şenol omuz silkti : "Çok sert şut atıyorlar hocam,gelmem..."
Sarıdana şaşırmiştı : "Böyle şey olur mu,oynayacaksan gel oyna..."
Şenol'un şartı vardı : " Hocam söyleyin o kadar sert atmasınlar."
Hakem la havle cekip sinirlenmeye başlayınca,Gaziantep'in kaptanı Şenol'un sırtını sıvazlamaya başladı.
" Merak etme aslanım, ben bizim çocuklara söyler o kadar sert şut attırmam.Geç kaleye..."
Macit Sarıdana da tir tir titreyen Şenol'a garanti verince,maç yeniden başladı.
Bu olaydan sonra Sebat Gençlik takımının yöneticisi Hüseyin Reis,Şenol'u yanına cağırarak şöyle dedi :
"Evladım,çok zayıfsın.Böyle giderse,sen her toptan korkarsin.Halbuki iyi kalecisin.Gıdana bakıp şişmanlarsan,çok başarılı olacağına inanıyorum.Bunun icin her gün Armutçu kasapa gidip birer kilo et alacaksın.Her ay hesabını ben ödeyeceğim."
Ve Şenol Güneş,O günden sonra aylarca her gün kasaptan birer kilo et alip evine götürdü.Bugün o yöneticisini hala sevgi ve saygıyla anıyor.
______________________________________________________
SERDAR BALİ :
Çok iyi takımımız vardı. Her sene Trabzonspor genç takımıyla çekişiyorduk. Onlar birinci , biz ikinci bitiriyorduk.
Rahmetli İbrahim AYVAZ bizi gece koşularına çıkarıyor, devamlı hazır tutmaya çalışıyordu. İdman sonlarında, hemen sahanın yanındaki hamamda yıkanıp, rahmetli Huseyin REİS'in bizlere et ve köfte yedireceği, rahmetli PİR ALİ KÖFTE SALONUNA gidiyorduk. Günlerimiz çok güzel geçiyordu. Sebat Gençlikte.
Her geçen gün futbolumu geliştiriyordum. Göze batmaya başlamıştım. Öyle gün olduki, ben aynı günde hem genç takımda oynadım hem de a takımda,. Yani her futbolcuya nasip olmayacak şekilde, bir günde iki maç oynamış oldum. Tabii bütün bu olayların perde arkasında efsane başkan KAZIM KOLOT var. O senelerde sayın KAZIM KOLOT olmasa; sebat gençlikte hiçbir şey olmazdı.
1972' de lisans çıkararak Sebat Gençlik genç takımımdaki futbol hayatımı, 1975 senesinde Trabzonspora transfer olarak noktaladım. Şenol Güneşi, Kadir ve Ali kemal Özcanı Trabzonspor'a veren Sebat Gençlik,şimdide Serdarı armağan ediyordu.
________________________________________________________
NOT : Yukardaki anektotlara bakilırsa Hüseyin Reis,Her iki futbolcununda gönlünde yer edinmiştir.Günümüzde Türk futbolunun böyle yöneticilere ihtiyaci var.Yakinda rahmetli Cemil Usta, Kadir Özcan,Ali Kemal Özcan .Özkan Sümer ,Faruk Özak,Yaşar Mumcu,Mustafa Gedik,Atay Aktuğ ,Sadi Tekelioglu,Metin Aktaş ve Kemal Serdar'ın anılarını yayınlamaya çalışacağız.
İHSAN DERELİOĞLU :
Eski Sebatspor Teknik Direktorü,
Kaleci İhsan, Trabzonspor’dan sonra, Boluspor’a transfer olmuştur.
Tabiatıyla Bolu da ev tutup, eşini de yanına almış. Ve Bolu’ da futbol hayatını devam ettirmeye başlamış. Maçlar başlar başlamaz , deplasmanlara gidilmiş. Göz açıp kapayıncaya kadar, aradan 3-4 ay geçmiş. Maçlar, bir galip, bir mağlup devam ediyormuş. Her halde takımda iyi olmadığı için, kaleci İhsan’da gol yiyormuş,
Bir gün hanımıyla, çarşı, Pazar alışveriş yapmışlar, eve dönüyorlarmış. Birden, eşinin aklına, evde su koyacak kabın olmadığı gelmiş ve İhsan’a hatırlatmış. İhsan da, bir plastikçinin önünde, arabasıyla durmuş ve karı koca plastik kova almak için dükkana girmişler.
Dükkan sahibi kaleci İhsan’ı tanımış ve çok ilgilenmiş. İhsan’ın yanında duran eşi Sertap hanıma, dükkan sahibi ne istediğini sorunca da Sertap hanım; büyük bir kovaya ihtiyacımız var deyince, dükkan sahibi şaşkın bir vaziyette, ciddimi söylüyorsunuz evinizde kova yok diye , Kaleci ihsan bey var ya daha kovaya ne ihtiyacınız var demiş.
HÜRREM BOSTAN :
IKI CUVAL UN
1972 yilinda Sebat Gençlik'te oynayan Stoper Hürrem anlatıyor ;
Futbol hayatımda iki kez teklif aldım...Bunlardan birincisini Sebat Gençlik Kulübü başkanı babama yapmış ve demişki, ''Senin oğlunu bizim kulübe transfer etmek istiyorum...'' Babamda peki demiş ve oturmuşlar masaya...Al asağı ver yukarı derken,iki çuval una anlaşmışlar.''Babam iki çuval unla eve dönmüş.Tabi o söz verdiği için bende,Sebat Gençlike gittim.
Ikinic Anı,
O Sezon Sebat Genclikte iyi top oynamistim...Adim transfer piyasasinda dolasiyordu...Bu defa bir baba dostu araya girdi.teklif ise iki kamyon komurdu...ve de beni amasyaspor'a transfer etmek istiyordu.Ozaman birden parladim.''Hayir '' dedim ''Unla kömürle bu is olmaz,ben para isterim.'' Ardindan parayla Rizespor'a transfer oldum
_________________________________________________________________
CEMIL USTA (DOZER CEMIL) :
BEN TRABZONSPOR KAPTANIYIM ...
Yil 1978...Trabzonspor'un efsane kaptanlarindan "Dozer Cemil" lakapli Cemil Usta Futbol hayatinin son donemlerinde Rizespor tarafindan kendisine yapilan transfer teklifine hayir cevabi veriyor ve aktif futbol hayatina nokta koyuyordu.Bu kararin gerekcesini ise "Ben Trabzonspor kaptaniyim.Baska bir kaptanin arkasindan nasil sahaya cikarim." diyordu.
_________________________________________________________________
LEMI CELIK (BASBAKAN) :
SIRT NUMARASI
Lemi Celik, bir maçta orta sahaya yakın bir yerde topu kapar ve rakip kaleye doğru depara başlar, önüne geleni çalımlar. rakip takımın neredeyse tamamını çalımladıktan sonra kaleciyle karşı karşıyadır. tüm bunlar olurken yaptıklarının hiçbirisine ihtimal vermeyen bütün stad nefesini tutmuş kendisini izlemektedir. ve o anda Lemi zor olanı yapar ve topu büyük bir farkla auta atar. bunun üzerine şoktan çıkan Trabzonspor taraftarları kendisine saydırmaya başlayınca, lemi tribünün önüne kadar gider ve sırtındaki "2" numarayı göstererek kendince haklı şu soruyu sorar: "ha bu numara gol atar mi?"
Ikinci Ani,
Yil 1992... ligin sonlarına doğru ankara'da oynanan bir gençlerbirliği maçıydı. maç tatsız tuzsuz 0 - 0 beraberlikle giderken şeref tribününün hemen önünde taç çizgisi civarında bir karmaşa yaşanmış, o karmaşayı lemi'nin röveşatası sonlandırmıştı. bizim, bir ara uzaya atmaya çalıştığımız uydular kadar yükselip, gene o uydular gibi yere inen topa 21 futbolcunun bakışları arasında tekrar yetişen lemi orta saha yuvarlağı içerisinde bir röveşata daha yapmış ve topu alakasız bir yere yollamıştı. sahada herkes şaşkın kalmış lemi'ye bakarken, lemi '' ileri daa uşaklar '' diyerek bir komutan edası ile gençlerbirliği kalesini göstermişti.
bir çok tarihi zaferin, savaşların, barışların başladığı ankara bu sefer bir futbol devriminin başlangıcına ev sahipliği yapmıştı. 92 senesinde isveç'te avrupa şampiyonu olan danimarka futbol takımının kaptanı olan lars olsen lemi'nin bu pozisyona olan inancını defalarca anlatarak diğer futbolcuları da kupaya inandırmıştı. almanya maçından sonra danimarka'lı futbolcuların havaya doğru röveşata yapıp tekrar yetişip bir röveşata yapmalarının sırrı buydu.
______________________________________________________________
Sizinde Sebatsporla ilgili anilariniz mevcutsa bize yazin.Sayfamizda yayinliyalim.
