AKCAABATSEBAT SPOR - Sebata yazilanlar...
1923'den itibaren

 

        SEBAT GENCLIGIN GONLUMDEKI YERI


                  Ben daha çocuktum, babam beni sebat gençliğin idmanlarına götürürdü. Sahanın yanındaki hamamda soyunup, idman için hazırlanan futbolcuların arasında koşuştururdum. Doğal olarak, babamı seyretme imkanım olmamıştı. Herkes onun büyük futbolcu olduğunu, ayrıca çok iyi bir atlet olduğunu söylerlerdi.( Eskiden futbolcuların çoğu  futbola başlamadan önce mutlaka atletizmle uğraşırlarmış.) İnsan  komple sporcu olunca da , iyi futbol oynamamak için önünde hiçbir sebep de kalmıyordu. Neyse konumuza gelirsek; şimdi, evlerle ve pazarla tamamen doldurulmuş olan Akçaabat sahasında babamı bir idman maçında, az da olsa seyretme imkanı buldum. Hakikaten, çok çabuk ve hırslı futbolcu olduğu hemen anlaşılıyordu. Bunları neden mi anlattım? İşte benim sebat gençlik sevgim o günlerde başladı ve asla bitmeyecektir.

                                   İlerleyen günlerde sebat gençlik Türkiye amatör şampiyonu oldu. (Oynadığı maçların çoğunda sahaya maskot olarak çıktım) Ama , Türkiye üçüncü ligine çıkarılmadıkları için, Ankara’daki, Ankaragücüyle oynanacak kupa maçına sahaya çıkmalarına rağmen, protesto amacıyla, oynamadan sahayı terk ettiler. O maçta da yine sahaya maskot olarak çıkmıştım. Sebat gençliğin altmışlı senelerin sonlarındaki, yaşadıklarının çoğunda, babam sayesinde hep vardım. Kadir Özcanın ağabeysi, Arif Özcanın elinden tutup çok sahaya çıkmışımdır.
                                   Dolayısıyla , Sebat gençlik ve Serdar Bali gönül bağı o zamandan kurulmuştu. Futbol oynayacak çağlarım yanaştıkça yerimde duramaz hale gelmiştim. Babamı sıkıştırıyordum. Babamda önce okumamı istiyordu. Bense babamın erkenden işe gitmesini bekliyordum. Babam kapıdan çıkıyor, arkasındanda ben çıkıyordum. Doğru lisenin bahçesine maç yapmaya. Babam işe gidiyor numarası yapıp beni sahada kaç defa yakalamış ve güzel bir haşlamıştır sayısını ben bile unuttum. Artık benle baş edemeyeceğini anlayan babam, bana hangi takıma gitmek istiyorsam, orada lisans çıkartacağını söyleyerek fikrimi sordu. O senelerde ÖZKAN SÜMER yine bu günkü gibi genç takıma bakıyordu. Bende ne hikmetse bilinmez Trabzonspor genç takımında o var diye sebat gençliğe gitmeyi tercih ettim. Zaten o zamanda bile şehir ikiye bölünmüştü.o zamanki Trabzonspor genç takımının oyuncularının hepsi kulübün çevresinde oturan meydan gençleriydi. Kale kapısından sonra gelen mahallelerde (Sotha. Foroz, Kale kapısı, Yeni mahalle , Kabak meydan) oturanların Trabzonspor genç takımına yanaşmaları çok zordu. Yeni mahalledeki arkadaşlarımla sebat gençlik genç takımına yazıldık. Başımızda Allah rahmet eylesin sevgili İBRAHİM AYVAZ vardı.
                                   Çok iyi takımımız vardı. Her sene Trabzonspor genç takımıyla çekişiyorduk. Onlar birinci , biz ikinci bitiriyorduk. Rahmetli İBRAHİM AYVAZ bizi gece koşularına çıkarıyor, devamlı hazır tutmaya çalışıyordu. İdman sonlarında, hemen sahanın yanındaki hamamda yıkanıp, rahmetli HÜSEYİN REİSİN bizlere et ve köfte yedireceği, rahmetli PİR ALİ KÖFTE SALONUNA gidiyorduk. Günlerimiz çok güzel geçiyordu. Sebat gençlikte, her geçen gün futbolumu geliştiriyordum. Göze batmaya başlamıştım. Öyle gün olduki, ben aynı günde hem genç takımda oynadım hem de a takımda,. Yani her futbolcuya nasip olmayacak şekilde, bir günde iki maç oynamış oldum. Tabii bütün bu olayların perde arkasında efsane başkan KAZIM KOLOT var. O senelerde sayın KAZIM KOLOT olmasa; sebat gençlikte hiçbir şey olmazdı.1972 de lisans çıkararak sebat gençlik genç takımımdaki futbol hayatımı, 1975 senesinde Trabzonspora transfer olarak noktaladım. Şenol Güneşi, Kadir ve Ali kemal Özcanı Trabzonspora veren sebat gençlik, şimdide Serdarı armağan ediyordu.
                                   Trabzon futbolunun bel kemiği olan sebat gençlik, Serdardan sonrada Trabzonspora oyuncu vermeye devam etti. Şimdilerde ise, ondan uzak durulmaya çalışılıyor gibi bir hava gözüküyor. Trabzonlu spor severler şöyle bir geçmişe bakarlarsa, Trabzonsporun şampiyonlukları, sebat gençlikle uzak durulmaya , ona üvey evlat muamelesi yapılmaya başladıktan sonra kesildi. Daha doğrusu ana sebeplerden biride bu.
                                   İşte gönlümdeki ve hiç unutmayacağım, her zaman yanında olacağım çok sevgili sebat gençliğim ve onunla ilgili düşüncelerim. Sizlerden istek geldiği için erkenden yazdım. Aslında resim topluyordum, resimleri topladıktan sonra yazacaktım. Ama fark etmez yine yazarım. Bir daha yazarım. Sebat gençliğe feda olsun. Sevgilerimle.
 
                                                                                              Serdar Bali
                                                      7 -8 -2006 

Trabzon, Akçaabat Sebat Gençlik
         Sevgili takımımın asıl ismi budur.
         Veya eskiden böyle diyorduk ta, şimdi erozyona mı uğradı, yoksa Trabzon ismi; önünde fazlalık yaptıdamı kaldırıldı bir türlü anlamış değilim.
         Şöyle geriye doğru bakıyorum da, sevgili takımımın birinci lige çıktığı zamanki duygularım aklıma geliyor.
         Ne kadar gururlanmıştım, ne kadar sevinmiştim anlatamam.
         Ama ne yalan söyleyeyim, içimede bir ateş düşmüştü!
         Biliyordum o zamanki adıyla, Türkiye birinci liginde oynamak kolay değildi. Çok masraflıydı. Sebat bunun altından nasıl kalkar diye, karamsar bir düşünce almıştı beni.
         İnanın bunları şimdiki pozisyonu görüpte ben söylemiştim diye yazmıyorum.
         Aynı günlerde; bende stadın içindeki profesyonel futbolcular derneğinin lokalinin yapımıyla uğraşıyordum.
         İçindeki klimalardan iki tanesini hibe eden Başkan Veli Sezgin’e; bu nazik hareketinden dolayı teşekkür etmek için ziyaret gittiğimde, aynen şunları söyledim “Sayın Başkan; Sebat gençlik birinci lige çıktı. Öncelikle seni ve yönetim kurulunu tebrik ediyorum. Ama görüyorum ki İstanbul’un eskilerine saldırıyorsunuz. Bu tamamen yanlıştır. Sebat Gençlik olarak Dıgıtürk’ten aşağı, yukarı 4,5- 5 trilyon alacaksınız. Bu paranın yarısını, seni çıkaran kadroya ve genç futbolculara harca. Ligde kalırsan ne ala.Yok kalamazsan da elinde kalan parayla tekrar birinci lige çıkarsın. Eğer İstanbul’un eskilerine takılmaya devam ederseniz, iki sene sonra Kahraman Maraş gibi olursunuz dedim”. Sayın Veli Sezgin teşekkür ederek; bizde sizin gibi düşünüyoruz dedi. Ama daha sonra gördümkü tam tersini yapıyor. Şu an geldiğimiz noktaya bakarsak ne kadar doğru söylediğim ortaya çıkıyor.
         Keşke yanılsaydım. Bu anlattıklarımı kendisine de sorabilirsiniz.
         Şimdi, konumuza gelelim!
         Sebat gençlik her gün kan kaybediyor.
         Esasında akan kan sebat gençliğin kanı değil Trabzon futbolu kanıyor, hemde hızlı bir şekilde çünkü kesilen damar basit bir damar değil.
         Sebat gençlik, Trabzon’un şah damarıdır.
         Bütün bu söylediklerimi bilen ve üzülen sürüyle insan var ama yara müdahale edilemeyecek şekilde büyüyor ve ilk göz ağrım göz göre göre elden gidiyor.
         Ne yapılabilir?
         Ne yapmak gerekir?
         İlk önce ağabey Trabzonspor, Sebat Gençliği masaya yatırması gerekir. Yani ağabey olduğunu hissettirmesi gerek.  
         Zaten ağabeylik yapmak kendi menfaatinedir.
         Ağabeylik zor zamanda yapılırsa kıymetlidir, yoksa her şey iyiyken delikanlılık yapmak kolaydır.
         Tamda bu ayın 28’de Trabzonspor’un divan toplantısı var, orada Sebat gençliğin konuları ele alınabilir.
         Fikir olarak şunu söyleyebilirim.
         Sebat Gençlik’e yeniden bir tüzük yazılabilir, üyeler yeniden düzenlenebilir, Trabzonspor kontrolünde yeni bir yönetimle yola devam edebilir.
         Sebat gençlik, adı konmamış şekilde yıllarca Trabzonspor alt yapısı olarak kullanıldı. Eğer böyle bir düzenleme yapılırsa kimseye zarar gelmez. Sadece, yıllarca  adı konulmamış alt yapının adı konulmuş olur ki, buda kimseye sıkıntı vermez.
         Böyle bir değişiklikte, gerekirse bizlerde başkan olarak, yönetici olarak, teknik direktör olarak sebat gençliğimizin yanında oluruz.
         İlk anda aklıma gelenler bunlar.
         Bunları bile söylerken tepki alacağım diye çekiniyorum, biz yönetemiyoruz da sizlermi yöneteceksiniz diye sözler söylenecek diye üzülüyorum. Ama söylemedende duramayacağım.
         Sözün özü şu; kim ne yapmışsa yapmış, onun hesabını soracak zaman gelecektir. Şu anda sorunları konuşacak zaman değildir. Sebat Gençliğin acil yardıma ihtiyacı vardır.
         Trabzonspor, Sebat gençliğe el atacak ve yönetiminden, çalışanına kadar, kendi bulacak veya kontrol edecektir.
         Başka çare yok!
         Bu Trabzonspor için çokta zor değildir. Mali külfetide fazla yoktur. Trabzonspor; lazoronide sokağa attıkları para kadar yanlış yaptık deyip, Sebat gençliğe bu parayı yatıracaklardır.
         İnanıyorum ki, Trabzonspor böyle yaparsa yatırdığından fazlasını kazanacaktır.
         Sebat gençlik, futbolcu fabrikasıdır. Sadece yetiştirmesini bilmek gerekiyor.
         Son olarak içimden geçenide söyleyeyim!
         Sebat gençliğin asıl ismi;
         Trabzon Akçaabat sebat gençliktir.
         Bunun unutulmaması gerekir.
                                                                  SERDAR BALİ
                                                                  18–10–2006
                                                                 
        
 




KAYNAKCA  : www.serarbali.com
___________________________________________________________
Akçaabat - Monaco

        
    Bu yıl Süper Lig'de benim ikinci takımım Akçaabat Sebatspor. 4 yılda 3 şampiyonluk kazanarak, 3. Lig'den önce 2. Lig B, sonra A Grup'larına...
    Ve bu yıl da Süper Lig'e çıktı.
    Türkiye'deki 852 ilçeden sadece 38 bin 500 nüfuslu Akçaabat Sebatspor'a ait süper başarı...
    Kocaeli, Sakarya, Balıkesir, Antalya, Kayseri, İzmir'in takımlarının 2. Lig'de top koşturacakları bu yıl, ancak onların küçük bir ilçesi olabilecek Akçaabat'ın gençleri Süper Lig'deler...
    Statları sadece 2500 kişi aldığı için, bugün Trabzon Avni Aker Stadı'nda Denizlispor'la karşılaşacaklar.
    Bütün gelirleri alkış ve onur, bütün yatırımları ise heyecan olan bu çocuklara Süper Lig'de de başarı diliyorum.
    Doların, moral değerlerin üstünü örttüğü futbolun yozlaşma sürecinde bir spor hijyeni olabilirler.
   
   
Oğulun isyanı
    Mucizenin öyküsü şöyle:
    4 yıl önce bir spor gazetesinde (Fanatik olabilir) manşet: "Cumhuriyet'le yaşıt kulüp batıyor..." Haberde 1923'te Sebatspor adıyla kurulan Akçaabat Sebat Spor Kulübü'nün yöneticisiz kaldığı, adeta "gün saydığı" anlatılmakta.
    Bu haberi Akçaabat kökenli İstanbullu işadamı Selami Yardım'ın oğlu Erol Yardım okuyor.
    İçinde bir şeyler kopuyor.
    Babasına telefon açıyor ve soruyor:
    "Cumhuriyet'le yaşıt olan ilçemizin takımını göz göre göre yok olmaya mı bırakacağız?"
    Selami Yardım duygulanır. Akçaabat'taki dostu Veli Sezgin'e telefon eder. "İlçemizin kulübünü kurtarmak istiyorum. Bu işi beraber yapalım" önerisinde bulunur.
    Olumlu cevap alır. Akçaabat'a gelir. Kulübü ayağa kaldırmanın mali portresini ortaya çıkarırlar. Yönetim Kurulu listesini hazırlarlar. Kollar sıvanır, işe başlanır.
    Selami Yardım gene İstanbul'dadır ama Veli Sezgin Asbaşkan olarak kulübün "hızır"ıdır.
    1999'da 3. Lig'in Lig Şampiyonluğu'nu alır. Kapısına kilit asmak üzere olan kulübün bir anda şahlanması ve şampiyon olması müthiş hadisedir.
    Hoca Ekrem Al da bu mucizedeki imzalardan biri...
    2000 yılında 2. Lig B Grubu Şampiyonluğu da gene Akçaabat Sebatspor'undur.
    2001 yılında 2. Lig A Grubu'na çıkılmış olur.
    29 hafta boyunca takım, ilk 3 arasındadır.
    Ancak... 30. maçta şans dönmüştür. İlk 3'ten 4'üncülüğe düşülür ve Süper Lig'e çıkılamaz.
    Ve Akçaabat Sebatspor, 2002 - 2003'te Konya ve Rizespor ile birlikte ilk 3 arasında yer alarak Süper Lig'e çıkar.
    Bu yıl Süper Lig'de hoca, ilk başarı yılına da imza atan Ekrem Al.
   
   
Dönüm noktaları
    Veli Sezgine sordum:
    "Unutamadığınız, Akçaabat'ın kaderini değiştiren maç hangisidir?"
    Anlattı:
    "3. Lig'deydik. Kuşadası'nda Balıkesirspor ile oynuyorduk. Hangimiz kazanırsak, 2. Lig'e o çıkacaktı. 87. dakikaya kadar Balıkesirspor 2 - 0 öndeydi.
    İşte o anda ilk mucizemiz gerçekleşti. Bizim Yakup Balıkesir kalesinin ağlarını havalandırdı.
    Sonra...
    Gene Yakup... Bir gol daha.
    Maç 2 - 2 berabere bitti.
    Uzatmalarda gol olmadı. Penaltılarda biz kazandık. 2. Lig'e çıktık.
    İşte kader."
    Akçaabat Sebatspor'un 27 oyuncusundan, 23'ü Trabzon doğumlu. Oyuncuları kendi coğrafyası kökenli böyle başka takım yok.
    Akçaabat Sebatspor adeta para harcamadan bu başarıyı yakalamış. En büyük yardımı Trabzonspor'un "kadro dışı" futbolcularını göndermesi olmuş.
    Bana gelince 8. haftada Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaki yerimi alacağım. Sevgili Galatasarayımla, sevgili Akçaabat Sebatspor'un karşılaşmasını "iyi olan kazansın" diyerek izleyeceğim.
    Sahi... Futbol takımlarının sponsoru ARİA Akçaabat Sebatspor'a destek verse, başarıyı ödüllendirse büyük sempati kazanır.
    Trabzonspor TURKCELL'e gitmişse 10 kilometre ötedeki Akçaabat..
    Akçaabat ilçesi, hayatıma önce Hacı Bey'in o harikulade lezzetli köfteleri ve kuru fasulyesiyle girmişti. Doğu Karadeniz'e her gidişimde Hacı'nın yerine uğramadan edemem. Şimdi bir de Akçaabat Stadı'na ya da kulübüne uğrayacağım.
    Akçaabat, Fransız Süper Ligi'nin Monaco'su gibi...
    
    Milliyet gazetesi Guneri CIVAOGLU   - 2003

    g.civaoglu@milliyet.com.tr

    
    ____________________________________________________________----

                     Özak'dan Sebatspor'a Övgü

Akçaabat Sebatspor Kulübü'ne destek veren iş adamlarına yönelik kulüp tesislerinde düzenlenen kokteyle, Bakan Özak'ın yanı sıra Akçaabat Kaymakamı Erol Özkan, Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, Akçaabat Sebatspor Kulübü Başkanı Şenol Ayvaz, yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda iş adamı katıldı.

Bakan Özak, yaptığı konuşmada, Akçaabat Sebatspor camiasını böyle güzel bir günde bir arada görmenin mutluluk verdiğini belirterek, ''Sporda bizim insanımız, elindekini paylaşan, 'veren el alan elden üstündür' anlayışıyla hareket eden kişilerdir'' diye konuştu.

Çok parası, çok malı olanın zengin olmadığını ifade eden Bakan Özak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu zenginliği paylaşabiliyorsanız, sosyal sorumluluk alabiliyorsanız, sporu, sanatı, sağlığı destekleyebiliyorsanız zengin sayılırsınız. Bu bakımdan burada Akçaabat Sebatspor Kulübü'ne destek olan tüm arkadaşları tebrik ederim.''

Akçaabat Sebatspor'un çok önemli bir kulüp olduğunu da kaydeden Bakan Özak, ''Akçaabat Sebatspor, Cumhuriyet ile yaşıt, Trabzon sporunun bir simgesidir. Çok değerli sporcu, idareci ve yöneticiler yetiştirmiş bir kulübümüz. Ben de bir zamanlar bu kulüpte futbol oynadım. Bu kulüpten hem Trabzonspor hem de milli takıma sporcular yetişmiştir ve kulübün geçmişi başarılarla doludur. İnşallah bu başarıları gelecekte tekrar yaşanacaktır'' şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Akçaabat Sebatspor Kulübü'ne destekte bulunan kişilere plaket verildi.

Bakan Özak'a ise Akçaabat Sebatspor'da 1968-1969 sezonunda çekilmiş, kendisinin de bulunduğu takım fotoğrafı armağan edildi.
_____________________________




                                  SEBAT HAKKINDA SOYLENENLER



"Akcaabat ilcesi olarak sahip ciktigimiz Sebat Genclik,
kisa zamanda profosyonel bir ekip olarak basarisini
kabul ettirecektir.Buna inaniyor ve guveniyoruz.."

                                                                     (Emin Serdar -1969)


"Biz Trabzon'un banliyosi Akcaabat Sebat Gencligiz."
                          
                                                                      (Zekeriya Bali - 1969)

"Bizim Akçaabat Sebatspor sevgimiz
 kişilere endeksli esir olacak konumda değildir” 

                                                                      (Riza Ozer - Eski Yonetici)

"Akçaabat, Fransız Süper Ligi'nin Monaco'su gibi"

                                                                    (Guneri Civaoglu - 2003)
    


"Sebatspora,Baskanlik,Yoneticilik,
hamallik bile yaparim."
                                                                   (Cemil Kalkisiim - 2009)


"Bu kulübün gerçek sahipleri Akçaabatlı hocalardır"

                                                                      (Resit Sivrikaya - 2009)


”Ben Cumhuriyet ile yaşıt olan Akçaabat Sebatspor'u tutuyorum.”

                      (Eski genel Kurmay Baskani Yasar Buyukanit - 2003)

                                                                      

                                                                                                      

 

 

Bugün 34 ziyaretçi (52 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol